20 Ocak 2013 Pazar

Yeraltından Notlar


Fyodor Dostoyevski'nin bir kitabı olan "Yeraltından Notlar" toplumdan dışlanmış insanları anlamak için bir el kitabı niteliğindedir. Dostoyevski bu kitabında "yeraltına" kapanmış bir adamı anlatmıştır. Bu adam kendi çağında Rusya'da olan insanların çoğunun aksine çok zekidir. Zekası ve takıntıları onu yaşadığı çağın insanlarından ayırmaktadır. Küçüklüğünden beri etrafındaki insanları dışlamış, bu yüzden bir süre sonra dışlanmaya başlamış, dışlandıkça kendini daha fazla derslere ve "yüksek ve ince şeylere" vermiş, daha başarılı olmuş bu yüzden kendini daha fazla insanlardan dışlamıştır. Adeta kendi içinde topluma karşı bir kısır döngü kurmuştur. Yaşı ilerledikçe daha fazla kendini toplumdan soyutlamış bir süre sonra gördüğü tek insanlar evinde temizlik görevlisi olan Apollo ve amiri olmuştur. Kendisini dışlayan ve bu yüzden de bir süre sonra dışlanan adam gittikçe evine kapanmıştır. Evine "yeraltı" demiş ve yazdığı yazılarda adeta bölüm bölüm yeraltından yayın yapmıştır. Bu adam zekidir ancak zeki olduğu kadar hırçın, aksi ve kalp kırıcıdır. Fazlaca gerçekçidir. Kitabın ilk bölümlerinde Dostoyevski kendi içinde çok büyük çelişkiler yaşamıştır. Bu bölümlerin sebebini ilk önce anlayamasam da sonraki bölümlerde olayları okudukça bunun sebebinin Dostoyevski'nin kendi yalnızlığı içinde muhalefet olacak bir şey araması olduğunu buldum. Olaylar ilk başta baş karakterin bir subaya kafayı takmasıyla başlamıştır. Bir bar kavgasında gördüğü subaya karşı duyduğu nefret başlarda küçükken 2 sene boyunca gittikçe büyümüş, içine sığmayacak bir hal almıştır. 2 sene boyunca bunu içinde yaşayıp her seferinde olayı biraz daha abartan ve biraz daha kin duyan baş karakter en sonunda öç almaya karar vermiştir. Ancak bunu nasıl yapacağına dair bir fikri yoktur. Yıkılan gururunu kurtarmanın yolunu en sonunda yolda subaya çarpmakta bulmuştur. Ancak bunu hemen yapmayıp birkaç hafta boyunca bunun planını kurmuş, bunun için borca girip kendine yeni kıyafetler almıştır. İçindeki nefreti sokakta adamın omzuna vurarak atmıştır, her ne kadar adam bunu fark etmese de..
Sonrasında adamın egosu ve gururu yüzünden başına ikinci bir olay daha gelmiştir. Eski okulda ona kötü davranan arkadaşlarıyla yemeğe gitmiştir. Gitmesinin amacı onlara yakın olmak, aralarındaki bağı pekiştirmek değildir çünkü böyle bir şey zaten hiç olmamıştır. Adam o yemeğe sadece "yüksek ve ince" şeylerden anladığını göstermek için, eskiden onunla çok dalga geçen şuan da yüksek bir memur olan arkadaşına kendisinin ondan daha üstün olduğunu göstermek için gitmiştir. Ancak yemekte karşısındaki insanlardan beklediği gibi bir tepki alamayınca bağırınmaya başlamış, sonrasında onlara ihtiyacı olmadığını göstermek için uğraşmış ve dışlanmıştır. Yemeği yedikleri lokantadan çıktıklarında kafası atmış bir şekilde ne yapacağını bilmeyerek bir süre düşünmüştür. Bir şekilde intikamını alması gerektiğini düşünmüştür. Ve en sonunda yüksek mevkiideki bu adama tokat atmaya karar vermiş ve yola koyulmuştur. Yolda fazlaca kendiyle çelişerek kimi zaman vazgeçmeyi düşünüp kimi zaman daha fazla gaza gelerek otele gelmiştir. Bu otelde onları bulamamıştır ama başına çok daha farklı bir şey gelmiştir. Adam burada kendinden yaşça çok küçük bir kızla yatmıştır. Böyle düşünmemi sebebi: adamın sürekli 40 yaşında olduğunu hatırlatıp, artık ölümün yakın olduğunu söylemesidir. Kızın bir fahişe olduğunu düşünmüş ve bu yüzden onunla uzun süre onunla hayatını yaşaması ile ilgili bir konuşma yapmıştır. Bu konuşmada uzun süre boyunca kıza öğütler vermiştir adam. Bir süre sonra bu öğütlerin amacı kıza doğru yolu göstermekten çok güç gösterisi yapmak olmuştur. Adam kızın üzülmesinden, acı çekmesinden mutlu olmaya başlamıştır. Ve insanlar tarafından genelde övülmediği için orada kızı üzüp kendini yüce bir karakter olarak göstermek istemiştir.
Kıza neden orada olduğunu sormuştur kız da ailesinin sorun olduğunu söylemiştir. Bunun üzerine adam ailesinin olmadığını söylemiştir. Ben burada ilk başta garip bir şey görmemiştim. Ancak sonrasında Dostoyevski’nin yaşam öyküsüne bakınca Dostoyevski’nin annesi ve babası tarafında şiddete maruz kaldığını, annesi ölene kadar korkunç bir yaşam geçirdiğini gördüm. Bu yüzden Dostoyevski kitabındaki karakterin “ailesinden sevgi görmediği için sevmeyi bilmediğini” söylemiştir. Bunun bir örneğini Liza (fahişe kız) ve karakterin aralarındaki ilişkide görebiliriz.
Adam Liza’yı ağlattıktan sonra gitmesi gerektiğini söylemiş ve ona evinin adresini vermiştir. Ancak evine gittiğinde bu yüzden çok pişman olmuş ve kendi kendine duyguları yüzünden kızmıştır çünkü duygularını zayıflık olarak görmüştür. Kızın üç gün içinde gelebileceği her anda kendini gergin hissetmiştir. Duygularının büyüklüğü yüzünden kendine kızmıştır ve kız en sonunda o evindeki hizmetliye bağırınırken geldiğinde bütün sinirini ondan çıkartmıştır. Bunun sebebini almadığı aile sevgisine bağladım.
Toparlamam gerekirse; Dostoyevski’nin “Yeraltından Notlar” adlı kitabı toplumdan dışlanmış çok zeki bir insanın nasıl olup da kendini insanlardan soyutlayıp yabanileşebileceğini, kendi içinde çatışmalar yaşayabileceğini anlatan mükemmel bir eserdi.